Cuma, Mayıs 31, 2013

Vicdanı olan Polis var mıdır?

Hayatimda ilk kez bir yerde olamadığım için kendimi eksik hissettim.. Hayatımda ilk kez bir yerde olamadığım için çaresiz hissettim kendimi. Bir ağaca, bir şehre sahip çıkmak isteyen insanların yanında olamamak, onların yaşadıklarını yaşayamamak ve omuz omuza duramamak hayatımda ilk defa bu kadar acı verdi.


Saat 3den beri burada italya'nin yağmuru altında toskana'sında çaresizlikle duruyorum. İnternet'ten takip edebildiğim kadarıyla tüm olan biteni izledim. Orada taş atmayı bile bilmeyen insanların, oturmaktan başka bir şey yapmayan insanların üzerine gaz bombalarının atılmasını, gezi parkı boşaltıldıktan sonra taksim'e kaçanların, "dağıtma" değil "zarar verme yaralama" için arkalarından koşturulmasını gördüm..

Biz Türkiye halkı olarak bunları haketmiyoruz. Biz şehrimizi, ağaçlarımızı, yarınlarımızı korumaya çalışan insanlar olarak bunları haketmiyoruz.

Ben şunu vicdanı olan tüm insanlara çok ciddi soruyorum; kimseye zarar vermeden, ağacı, şehri koruyan insanlara biber gazı sıkma işinden daha aşağılık bir iş var mı? kaç paradır bu işin karşılığı aylık? yani mesela o polis mesaisi bitip evine gittiğinde, çocuğu "baba günün nasıl geçti" dediğinde mesela "gelecekte senin de dolaşacağın, gölgesinde yürüyeceğin ağaçların yerine rezidans dikmesinler diye eylem yapanların yüzüne biber gazı sıktım" diyebiliyor mu gururla? böyle mesleği nasıl yapabiliyor hala? O maaşla çocuklarına nasıl oyuncak alabiliyorlar? Nasıl vicdanlarına sığıyor bu? 

Yani o gezi parkı yerine yapılacak AVM'den alınacak ürünler değil mi sizi bu alçaklığı, şerefsizliği yapmaya iten? Sen polis kardeş, sen aslında ihtiyacin olmayan 140 ekran televizyonlari aliyorsun.. yine ihtiyacin olmayan iphone 4leri.. ay sonunda kredi kartının borcunun asgarisini degil ama bir gram yüksegini ödedigin için mutlu oluyorsun.. yapmaktan memnun olmadigin bir iş savunmasız insanlara gaz bombası atmak belki ama aldigin o ihtiyacin olmayan şeyler seni işinde tutuyor.. sanırım en başta ihtiyaçları minimumda tutmak gerekiyor.. yoksa toplum seni şerefsizliğe itiyor ve sen televizyonunu telefonununu arabani eşine dostuna şerefle gösteriyorsun..

Biraz şerefliysen, istifa edersin yarın polis kardeşim. biraz seviyorsan bu halkı, bu toprakları, ağacını, kuşunu, güneşin doğuşunu, bırakırsın o gaz bombasını, bırakırsın mesleğini.. emin ol, aç olmak, üç kuruş parayla azla yetinmek, çok daha şereflidir şu an yaptıklarından..  


velhasıl, orada olamıyoruz ama bitmeyecek bu haksızlığa karşı tepki umarım.. siz üçüncü köprülerinize yavuz sultan selim'in ismini koyarken, fatih sultan mehmet'in fethinin kutlamalarını yaparken, yani bas bas bağırırken onların torunları olduğunuzu, bizim pir sultan'in, şeyh bedrettin'in çocuğu olduğunu unutturmayacak kardeşlerim size.. istanbulda.. yılmadan, korkmadan..