Cuma, Temmuz 10, 2009

Rıfat Ilgaz


oram buram ağrıdığından dolayı depresifleştiğimden unutmuşum ölüm yıl dönümünü.. 7 temmuzdu, 10 temmuz'da yazıyorum..

rıfat ılgaz (anadolunun yüce bir şairidir) ilk okudugum kelimelerin sahibidir.. dedem yoktu benim.. ikisi de benden evvel vefat etmisler.. birisinin gozlerine sahip olmusum digerinin de kanina.. ama gormedim işte ikisini de.. hos kendimi sansli hissederim bu konuda. kaybettigine üzülecegin iki insanin olmamasi güzel bir sey gelmistir 20'li yaslarimda..

ama cocukken, bayram tatilleri donusunde arkadaslarim dedelerinden aldiklari paralardan bahsederken buruk olurdum.. yalan degil.. dede isterdim o zamanlar. kardes degil de.. bi dedem olsun.. sean connery'i bellemistim kendime. ama uzakti. dediklerini orjinal sekilde anlamiyordum.. sinir oluyordum buna da..

8 yasindaydim sanirim. yavas yavas cin ali kitaplarindan, aysegüllerden siyrilip dogru duzgun seyler okumaya baslama zamanim.. ama okumaya niyetim yok benim.. barislarla sokakta top oynamak, oyuncak arabalarla otopark yapmak istiyordum.. bir cumartesi günü babamin iş yerinden verilen biletlerle tiyatroya gitmistik.. adi asagi yukari "uzaydan gelen dostumuz ve pinar süt" gibi aleminyum folyolu bir oyundu.. oyle ürkmüstüm ki oyundan, öyle sıkılmıstım ki bugun tiyatrolara karsi hevesli degilsem mutesebbisi bu oyundur.. sikildigim icin oyundan kacmis.. tiyatro salonunun altindaki kutuphaneye siginmistim.. cocuk kitaplari vardi burada.. babam beni dovmek icin en azindan dovmeyi eve saklamak icin ararken, raflarin arasinda süpper kapakli bir kitap gordum.. dün gibi aklimda

bacaksiz kamyon soforu.. hemen elime almis okumaya baslamistim ki kalles babam geldi.. kulagimdan tuttugu gibi aldi goturdu beni.. ama beni buldugunda kitap okumam hosuna gitmisti.. varyanti cikarken bir yandan bagiriyor bir yandan "ne okuyordun sen" diyordu.. 2 gün sonra bacaksizin tüm serisini almisti bana..

komur sobasinin yaninda bir tarafim yanarak diger tarafim donarak, muhabbet kusumuz mavişin sayfanin kenarina sictigi icin kizarak 1 kista okudum bütün serileri.. kamyon sürücüsü olmustu bacaksiz.. sonra okula gitmisti benimle birlikte, parali atlet olmus kosturmustu, tatil koyune gitmis üstelik bir de sigara kacakligi yapmisti..

ilk kelimelerimi ogrenmistim rifat ilgazdan. beni dizine oturtup kitap okumamisti belki ama, ben dinlemistim onu.. firlama oykuler anlatmis, cocuklugunda yaptiklarini yapmis, benim yaptiklarimi yapmis ve karsiliklarini gormustu.. dedem bilmistim o çinar yayinlarinin beyaz kapakli kitaplarinin arkasindaki siyah beyaz adami.. artik yazdigi her seyi okumak istiyordum. ama 9 yasinda vardim ya da yoktum..

bu arada hastanelere girip cikiyordum. yanimda sadece rifat ilgaz kitaplari ile.. kemalettin tugcu'nun oldugunu ogrendigim salak bi üslüpla öksüz civcivi okumustum mesela.. dedemin beni aglatmasini, boyle karamsar seyler yazmasini anlamlandiramamistim.. hayatim zaten yannizdi hastanelerde bir de dedem beni üzmemeliydi.. küstüm o vakit rifat ilgaza.. otobus camlarinda "rifat ilgaz imza günü, fuarda" yazilarini gormemezlikten geliyordum..

gitmedim yanina.. yil 1992'ydi.. annem babam goturelim dedilerse de "yieeaa bosverin" demistim.. sonra bir sene sonra bi yaz günü temmuzdu.. iyi hatirliyorum.. karpuz yerken, karsimdaki televizyonda da tas devri varken, saat basi olmus haberler girmisti..

"hababam sinifinin unutulmaz yazari rifat ilgaz, gecirdigi rahatsizlik neticesinde dün gece yarisi istanbuldaki evinde vefat etti".. ölümle ilk defa tanisiyordum... o güne kadar insanlarin asla tanimadiklari insanlar icin agladiklarini da gormemistim acikcasi.. bana tanimadigim bir insan icin aglamayi ogretti rifat ilgaz.. sivasta arkadasi asim bezirci ye olanlardan yüregi sikildigi icin vefat etmisti rifat ilgaz.. dedem.. bana ülkemin durumu icin ölesiye üzülmeyi ogretti..

sonra kostum.. anlamsiz kendi capimda kuskunlugumu bitirerek.. hemen pijamalilar kogusunu buldum kutuphaneden.. cocuklarin kutuphanesi degil ha.. büyüklerin kütüphanesinden.. sonra apartman cocuklari, karadeniz in kiyiciginda bir kadin icin heyecanlanmayi ogrenmistim.. pipinin neden oyle garip oldugunu olcay abla yanagimdan optugunde.. büyük adam gibi hastalanmayi ogrenmistim.. icki icmenin sonuclarini da..

ilk kelimelerimi rifat ilgaz'la ogrendim ben.. annemin, babamin bana annatmadiklarini anlatmayacaklarini rifat ilgazla.. hayatin boktan anlarinda komik olmanin insani saygin kilabilecegini de.. 15 senedir nur icinde yatiosundur işallah dedem..