Cumartesi, Mayıs 09, 2009

haftanın şarkısı #20


Benim doğduğum memleketin dağlarında çiçekler açmaz, kekik açar, ve ada çayı ve dizinizden uzun olmayan ama yanından yürüdüğünüzde baldırınızı kaşındıran bitkiler. ve yaz gelince sadece cırcır böceklerine gölge olur o bitkiler. bir zeytin ağacının altında oturursunuz, teniz karşınızdadır, cırcır böcekleri öter, kekik kokulari gelir burnunuza, tatlı bir esintidir zaman, herkesden uzaktan kendinizle birlikte, tanrıların baktığa denize bakıp bir şarkı dökersiniz dudaklarınızdan..



sular serbest kaldıklarından beri
kaynaklarının dışında özgürce akmışlar
yaseminler de ağlamış
ve anlamıyorum neden senin de ağladığını kızım
neden gözlerin susuz kalmış.
güzel bir öğleden sonra , zeytin ağaçları aldındayken hiç kimse,
hiç kimse seni nasıl sevdiğimi görmedi, nasıl sevdiğimi seni
ve şimdi zeytin ağaçları uyuyorlar, ama ben uyuyamiyorum.

dünyada kimse yok ki derdime derman olsun
senin gururun sayesinde açılan yarama
şimdi beni nasıl incittiğini anlayamiyorum
o kadar aşkı bana tattırdıktan sonra (2x)

dönüşünden sonra sana tüm şiirleri okumayı düşündüm,
aşk hakkında ve acı çekmek hakkında olanları,
bana geri döndüğünde kızım, seni öpücüklerimle kaplayacağım
ve uçacağız yukarılara, bulutların yavaşça estiği yukarılara
dudaklarım vucudunda yavaşça akıp gidecek, o kadar yavaş ki zaman anlamak için duracak

hiç bir şey ama hiç bir kimse derdime derman olamaz
onurun öyle bir yara açtı ki bende
beni o kadar büyük bir aşkla sevdikten sonra
nasıl yaralayabilir bir insan bir insani böylesine?

buika - no habra nadie en el mundo..

mutlu baharlar...