Perşembe, Mart 26, 2009

benim de dini hadiseler hakkında düşündüklerim var

tanrının bir şekilde ördekleri değil de insanoğlunu sorgulayabilir kılmasının bir anlamı olmalı. ki var da. ama şimdi bunu açıklayıp tüm heyecanı spoil etmek istemiyorum. ben sadece sorgulamak istediğim iki konsepten bahsedicem bugun..

(fotoda nereye hayıflanacağımı şaşırdım.. o küçümen çükten koca bi insanlığın çıkmasına mı, yoksa havva annemizin acaip çirkin olmasına mı? ayşen gruda'nın gençliğini 100 ile çarpsan, ondan daha çirkin yahu kadın.. insan resmi çizerken bi durup düşünüp "olmadı yahu" der.. yazıklar olsun rönesansa!)

havva ile adem'in cennetten şutlanışı


aslında cennet değil tam olarak. cennet bahçesi. yani ingilizcesi garden of eden, farsçasi firdevs, arapcasi adan(ya da ravza i cennet) . burası cennetin dünya üzerindeki yansimasi gibi bir ortamdir. bir nevi cennetin lobisi diyebiliriz.fırat ile dicle'nin birbirine yaklaştığı verimli ortamlarda olduğu düşünülüyor.. efsaneyi bilirsiniz, tanri bilgelik ağacını, yani evren hakkindaki her şeyin bilgisinin olduğu, iyiliğin ve kötülüğün birlikte var olduğu bir ağaç diker bu bahçenin orta yerine.. "aman der, aman sakin ha yemeyin bu agacın elmasından", ama şeytan kanına girer havva'nın ve uzatir bir elma koparip adem'e. adem ilk ısırığı attığı zamn, süpriz diyerek tanrı fırlar "cennetimden kovuldunuz"

buraya kadar eyvallah. insan oğlu tanrının buyruklarına uymadığı için cennetten kovulmuştur.. ok.. de yahu, farz edelim o elmayi yemedi adem.. senelerce yillarca, yani ne bileyim eğer yuvarlak bir taşı, top şeklinde boyuyorsa birisi, birilerinin ona vurmasını bekleyene kadar daha çok taş boyar diye düşünüyorum ben. tanrı bir şekilde insanoglunu cennetten kovmaya karar vermiş kanaatimce de işte sonradan "nedensiz kovdu" olmasin diye, tartisma olmasin diye neden aramış gibi geliyor bana.. yani biraz garip "merhaba ben tanriyim, agac diktim ondan yemeyin. kapiş? bye" demek biraz.. ne bileyim.. dediim gibi, hususi yesinler de kovayim bunlari demiş gibi.. elma olmasa da mesela ne bileyim "bu bilgelik ırmağıdır, tüm iddaa sonuclari bu irmakta, aman sakin ha suyunu icmeyin" diyebilirdi ilerde. illaki bir yol bulurdu kanaatimce..


(bu sanırım robin williams'in en büyüleyici filmi olan "what dreams may come/cennet analarimizin ayakları altında" filminden bir sahne.. ne korkmuştum şu cehennem konseptinden. meerse plastip şov misali bir yermiş)
cehennem:

allah günah yazmasin bir sakat olusum bu cehennem..

simdi oncelikle yeri konusunda tereddutteyim. asagida deniyor ama sanmiyorum. sicak bir ortam falan ama en dipteki yeri buz gibi.. eyvallah.. öncelikle bu cehennem fasilitesinin amacina bakmak gerek yeri için.. zira herseyi mukadder rabbulalemin, işe yaramayacak bir hadiseyi tahsis etmez..

en basinda burasini kuran tanri, bir sürgün yeri olarak goruyor.. zira seytan terbiyesizlik yapinca, siktir cekilip gonderildigi yer, atandigi yer burasi.. dedigim gibi bir nevi sürgün yeri yani.. o vakit ki cennetin dogusuna kalan bir her herhal.. zira bizim sürgün diye adlandirdigimiz hadiseler hep dogu ile işgilli.. yani suidi arabistanda da, iranda da, rusyada da, türkiyede de dogu sakat bir yer.. o yüzdendir ki cehennem dogudadir kanaatimce..

ikinci husus bu cehennemin kitaplardaki amaci malum.. kafirleri cezalandirmak, kalbinde azcik imani olani bile türlü yontemlerle aritip cennete hazir bir hale sokmak ki cennet ahalisinin huzuru kacmasin.. tamam buraya kadar sorun degil.. ama yahu buraya müdür diye atanan arkadas bir isyankar.. ne bileceksin bu cehennemin aritma yonunun iyi calistigini.. şimdi hali hazirda benim aklim boyle hadiselere basmayacagi icin (ki insan olarak kimsenin basmadigini allah zamaninda "yormayin kafanizi bunlara bakin dalganiza anlamazsiniz zaten" diye aciklamis) bu cehennemin bir sekilde tanri tarafindan teftis edilmesini beklioruz "bunlar da kafirleri kaynattigimiz kazanlar efendim" diycek gostericek mesela seytan, tanri da "oh pek güzel peki imani olan gunahkarlar ne tarafta.. iyi arindiriyorsunuz dimi? aman dikkat edin" diye teftisi sürdürecek falan.. hos degil..

ücüncü nokta ise neden sicak.. yani tamam ates cok terbiye edici bir hadise ama mesela atesten daha can yakan, daha rahatsizlik veren seyler var bu dünyada ki oteki tarafta olabilecek aparatlari tahayyul bile edemiorum.. makul bi isida mesela, günahkarlar tüm gün beethoven esliginde, vahset goruntuleri izleyerek arinabilirler günahlarindan diye düsünüyorum.. bir nevi clockwork orange.. ayrica atese gidene kadar yakmak icin radyasyon da kullanabilirsin ki o da sicak bişi degil.. sicak olmasini anlamlandiramiyorum o yüzden.. ama sicak mi? sicak..

her neyse.. hülasa cehennem cennetin dogusunda bir yer ve denetimi bagimsiz denetim kurumlari tarafindan yapilmasi daha iyi olan bir yer.. ayrica sicak..